Ötüken Ormanından Ayrılmayın! ( Bilge Kağan): Gaspıralı İsmail - Türkçede Birlik - Türk Dünyası Birliği

19 Aralık 2015 Cumartesi

Gaspıralı İsmail - Türkçede Birlik - Türk Dünyası Birliği

                                       İsmail GASPIRALI (1851-1914)



          Ünlü Türk eğitimcisi , yazarı , fikir adamı , gazetecisi ve vatanseveri Kırım Tatar Türk'ü Gaspıralı İsmail 1851 yılında Kırım'ın Bahçesaray Şehri yakınlarında Avcıköy'de doğmuştur. Türkçülük akımının ilk tohumlarını ekmiştir. Annesi Fatma Sultan köklü bir aileden gelmektedir. Babası Mustafa Ağa aydın ve vatansever bir insandı , Gaspıra köyünden olduğu için İsmail Bey de Gaspıralı '' Gasprinskiy'' Lakabıyla tanınmıştır.
           İlk öğrenimini Müslüman bir mektepte başlayan İsmail Bey on yaşında da bir Rus okulu olan Akmescit Erkek Ortaokulunda sürdürdü. Burada iki yıl okuduktan sonra öce Voronej'deki ardından da Moskova'daki Harp okuluna  kaydoldu. Bu okullarda okuyan öğrencilere yoğun bir şekilde '' Panslavizm'' ve ''Türk Düşmanlığı'' söylemlerine dayanan eğitim verilmesi Gaspıralıyı çok etkilemiş ve Türk Milletine derinden bağlanmaya başlamıştır ve bütün Dünya Türklerinin birliğini düşünen milliyetçi kişiliğinin oluşmasında ilk adımı olmuştur. 1867 yılında Girit İsyanında Rum asilere karşı mücadele veren Osmanlı askerlerine katılmak arzusuyla arkadaşı M.Mirza Davidoviç ile birlikte gizlice Türkiye'ye gitme teşebbüsünde bulunmuş fakat yakalanmasıyla askeri öğrenciliği sona ermiştir.
           1868 yılında tekrar yuvası Bahçesaray'a dönen Gaspıralı buradaki Zincirli Medresesinde Rusça Öğretmenliğine başlamıştır. Burada kendisini Rus edebi ve felsefi eserleri okumaya adamıştır.1872'de Kırımdan ayrılan Gaspıralı İstanbul , Viyana , Münih ve Stuttgart üzerinde Paris'e gitti. Paris'te geçirdiği iki yıl içinde ünlü Rus yazarı Ivan Turgenyev'e asistanlık yapmıştır. Burada batı medeniyetini ilk elden inceleme fırsatı yakaladı.1874 yılında ise İstanbul'a gelerek Osmanlı zabiti olmak için bir yılı bir aşkın süre uğraşmıştır. Çabaları sonuç vermeyince tekrar Kırım'a dönmüştür. Kırım'da batılılaşma hareketlerini yakından takip ederek Türklerin de değişen Dünya düzeni karşısında vakit kaybetmeden yenileşme ve değişime ihtiyacının doğduğunu sezmiştir. Bunun da sadece ve sadece eğitim ve öğretim ile olacağına inanmıştır. Henüz bıyıkları yeni yeni terlemeye başlamış olan bu genç düşünürün ülküsü bütün Türk Dünyası İstanbul Türkçesini esas alarak ortak bir Türkçe yaratmak ve Türkler arasındaki birlik olma gücünü uyandırmaktı.
            1878 yılında Bahçesaray Belediye Başkanı seçildi 4 yıl bu görevi yürüttü. 1879'da gazete çıkarmak istedi fakat Rus Çarı buna izin vermedi. Bunun üzerine Genç Molla imzasıyla Tavrida gazetesinde yazılar yazdı. Bu yazılardaki temel düşüncesi '' Türk topluluklarındaki okullar ve medreselerde çağdaş ilim ve sanatları Türkçe okutulmalıdır'' oldu. Bu yazılarında Rusya'nın Ortadoks Hristiyan devleti olduğu kadar Müslüman bir devlet olduğunu ve Rusya'nın Müslümanların eğitimden ve bilimden mahrum bırakıldığı gözler önüne sermiştir. Okulların ıslah edilmesi gerektiğini savunmuş ve kendi buluşu olan Usul-i Cedid eğitim yöntemi tüm Rusya Türkleri arasında kabul görmüştür. Gaspıralı Türk Lehçelerinin birbirinden güç alarak güçlenmesini , gelişmesini ve birleşmesi gerektiğini savunmuştur. Bu harekete de '' Cedidcilik'' denmiştir. Bu hareket eğitim hareketi olarak başlamıştır ve zamanla sosyal, kültürel , siyasal ve ekonomik alanları etkilemiştir.
             1883 yılına gelindiğinde Tercüman adlı gazeteyi çıkarmaya başlamıştır. Bu gazete onun fikirlerinin Tüm Türk Dünyasına ulaşmasını sağlamıştır. Bu gazete ''Dilde , Fikirde , İşte Birlik'' ülküsünü ortaya koymuştur , bu kısa cümle Gaspıralının gerçekleştirmek istediği bindir hayalin kısacık bir özetidir. Bu gazete zamanla Rusları rahatsız etmeye başlamış ve hazırlanan raporlarda Gaspıralı İsmail'in Türkleri Ruslaştırma politikalarını etkisiz  hale getirebileceği not düşülmüştür.
              Tercüman gazetesi 1883-1918 yılları arasında yayınlanmıştır. Gazete İstanbul Türkçesine yakın bir dilde yazılmış ve Kırımdan başlayarak Kazan, Tiflis, Bakü, Semerkant , Taşkent , Bağdat , Kahire ve Buhara'da okunmuştur. Böylece birbirine binlerce km uzaklıkta bulunan soydaşlar arasında ortak bir edebi dilin oluşturulması yolunda önemli bir adım atmıştır.
               1884 yılına gelindiğinde kendi okulunu açmıştır. Bu okula Usul-ı Cedid Mektebi'' adını vermiştir. Bu okulda kendisi de görev yapmıştır. Bu okullarda dini bilgilerin yanında Türkçe, Coğrafya, Fen ve Sağlık gibi derslerde okutulmuştur. Okul beklenenin çok üzerinde başarı göstermiş ve yirmi yıl sonra Kırım,Kazan,Kafkasya ve Türkistan'da bu okulların sayısı beş bini geçmiştir. Müzlüman kızlarında erkekler gibi okumalarını aile ve toplumdaki layık oldukları yere ancak ve ancak eğitimle sağlanılabileceğini savunmuştur. Kız çocuklarını okutmamanın İslam'dan kaynaklandığına karşı çıkmış ve '' Kızlarımızın terbiye ve talimi hem şer'an hem aklen lazımdır. Aksi taktirde milletin terakkisi mümkün değildir'' demiştir.Onun düşünceleri Azerbaycan'da Hasan Zerdabi'yi etkilemiştir ve ilk Türk kız okulunu açmıştır.
               Bütün hayatını Türklerin ve Müslümanların cehaletten kurtulmaları için çalışmıştır. Bunların uyanmaları ve kendilerini yenilemeleri için uğraşmıştır. Gaspıralı İsmaile göre Türk Birliği'nin en önemli gerekliliği dildir. Bütün hayatını Türk Dünyasında ortak bir Türkçe dili üzerinde kurmaktır. Türk boyları başka dillerden kelime almak yerine kendi birliği içerisinde kelimeleri alarak değişmeli ve gelişmeli , kendi içerisinden kelime türetmeliydi.Onun '' Dilde , Fikirde , İşte Birlik'' sözü bugün bile hala Türklerin ülkü ve ilkesi olma niteliğini korumaktadır.
               Türkiye ile sıkı bir ilişkisi ve bağları olan Gaspıralı İsmail , ülkeye her geldiğinde milliyetçiler tarafından coşkuyla karşılanmıştır.
               1914 yılında Tercüman Gazetesinin tahrip edilmesinin üzerinden henüz çok geçmeden sağlığı bozulmuştur ve vefat etmiştir.
               Gaspıralı İsmail Bey'in düşünceleri Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere birçok Türk Milliyetçisi ve aydınını etkilemiştir. Gaspıralının ektiği fikir tohumları uzun süre toprak altında kaldıktan sonra filizlenmiş ve 1990'lı yıllarda Türk Milletlerinin bağımsızlığını ve özerkliğini ilan etmesinde etkili olmuştur.
                Büyük İslam alemine ve Türk Milletine gönül vermiş bu Türk aydınını , Türk Milliyetçisini ve Türkçe Eğitimcisini saygı , sevgi ve teşekkürlerimizle anıyoruz. Toprağa ektiği tohumların torunları tarafından yetiştirilip meyvelerinin alınması dileğiyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder